Cinepopularica: Azizler (2021)

15 Ocak 2021 Cuma

Azizler (2021)

5 dakika okuma süresi


Öleyazanlar derneği


Azizler_Stuck Apart_Haluk Bilginer_Engin Günaydın

Yağmur ve Durul Taylan kardeşlerin Azizler adlı projesi bir yılı aşkın zamandır konuşuluyor. Hatta pandemi sonrası sinema açlığı içine girecek izleyici için, özellikle kadrosunun zenginliğiyle, bir ziyafet vaat ediyordu. Pandemi bitmez oldu. Bizzat sinema perdesi için anamorfik lenslerle, geniş ölçek çektikleri filmlerini maalesef Netflix yoluyla izleyiciyle buluşturdular. Maalesef diyorum, çünkü dijital bir ortamda hem görüntü de hem de seste ciddi kayıplar yaşanabiliyor, kaldı ki filmin yapım sonrası aşaması fazlaca uzun sürmüş, ciddi bir emek var. Durul Taylan bu filmin başlı başına bir izleme deneyimi olduğunu söylüyor, Yağmur Taylan, iyi ve kötünün ötesinde, izlediğimiz tüm yapımlardan farklı, özgün bir film yapma gayretinde olduklarını anlatıyordu. Filmin ciddi manada görsel bir hazzı var, her ne kadar konusu anlamında bazı filmlere benzetilmeye çalışılsa da (mesela The Big Lebowski) ciddi ciddi akla ziyan yakıştırmalar bunlar. Yönetmenlerin özgünlük iddiası kesinlikle tutarlı. Ancak filmin bilinç akışına ve duruma dayalı anlatısı bu özgünlüğü boşa çıkaracak denli gevşek. Birbiriyle kopuk ve yönetmenlerin tabiriyle psychedelic (saykodelik) ilişkiler kuran sahneler ve anlamsızca var olan karakterler birer parodi ve vodvil nesnesi olmaktan öte değil bana kalırsa.

Azizler_Stuck Apart_Haluk Bilginer_Engin Günaydın

Filmin konusu : Henüz izlemeyenler bu paragrafı okumayabilirler.

Bir ajansta post prodüksiyon özel efekt uzmanı olarak çalışan Aziz (Engin Günaydın), hem sevgilisi Burcu'yla (İrem Sak) hem de kendisine evinde huzur vermeyen yeğeni Caner'le (Göktuğ Yıldırım) sorun yumağı içindedir. Tek dileği yalnız kalıp iç sesini dinlemek olan Aziz'in eski tüfek iş arkadaşı Erbil (Haluk Bilginer) ise tam tersine herkesle yalnızlığını paylaşmak ister. Yıllar önce kaybettiği eşi Kamuran'la (Binnur Kaya) buzdolabının üzerine yapıştırdığı fotoğrafı aracılığıyla iletişim kuran Erbil, onun ölümünden kendisini sorumlu tutar ve bir şekilde ölebilmenin yollarını arar. Yalnız kalmak için formül arayan Aziz, zengin iş arkadaşı Alp'in  (Öner Erkan) gösteriş zaaflarını bilmeden de olsa kullanarak bir süre onun evinde kafasını dinler, ama sonunda Alp'in kendisine kurduğu gizli kameralı tuzağa düşecektir.

Azizler_Stuck Apart_Haluk Bilginer_Engin Günaydın

Bu filmin karakter düzleminde akrabalık kurabileceği bir örnek düşünecek olsam Aki Kaurismaki'nin Pidä huivista kiinni, Tatjana (Eşarbını sıkı tut Tatiana) filmi olabirdi. Karakterin bir anda varlık krizine yenik düşüp büyük bir gezintiye çıktığı, finalde ilk noktasına dönüp her şeye bıraktığı yerden devam ettiği karanlık bir komediydi ve izlediğim hiçbir filme benzemediği gibi Azizler'de eksik bulduğum ne varsa yerli yerine koyan cinsten eşsiz bir filmdi. Ya da Jaco Van Dormael'in Bay Hiçkimse'si çoklu karakter anlatısıyla bir nevi akrabalık kurabilir diye düşünebiliriz. Bunlar başka bahisler elbette. Taylan kardeşlerin filmindeki konuşkan, her an kendilerini açık eden karakterleri bir yanda, onlarla yan yana olan daha karikatürize ve amaçsız yazılmış karakterler diğer yanda dururken benzetme yapmak garip olur aslında. Mesela Fatih Artman'ın Cevdet karakteri, mesela bir noktaya kadar filmin merkezine kadar oturan sonra basit bir denyo şakasıyla rolüne veda eden küçük oyuncunun Caner karakteri. Filmin, ana akım komedi filmlerimizle bağı yok, bunu yadırgamıyorum, hatta rezil komedi anlayışımıza yeni bir yorumsa bunu aşırı önemsiyorum. Ancak tam olarak kesitler ve parodiler bütünü olması lezzetsiz bir tercih olmuş. Planes, Trains & Automobiles filmiyle ilgili yazıda Amerikan komedisinin yıllar içinde giderek varoluşçu kara komedilere evrildiğini ve beraberinde dünyadaki komedi anlayışını da buraya götürdüğünü yazmıştım. Azizler, işte bu düşüncemin kanlı canlı kanıtı, işleyemeyen bir tezahürü.

Azizler_Stuck Apart_Haluk Bilginer_Engin Günaydın

Senaryo ekibinde Yağmur ve Durul Taylan kardeşlerin yanı sıra adına rastladığımız Berkun Oya, geçen yılın son aylarına damga vuran Bir Başkadır dizisinin yaratıcısı. Dolayısıyla Netflix, filmi pazarlarken bu isimden de faydalandı. Bütündeki kopukluk nasıl olursa olsun, durumlar üzerinden kendisini var eden başarılı bir taraf var. Zaten sanırım Berkun Oya'nın kafasında bu proje önce bir dizi olarak belirmiş. Azizler, Amerikan kara komedi yapısını, çoklu karakterleri yine de bir şekilde finale kadar taşıyabiliyor. Çok beğenenler ve zaman kaybı olarak görenler şu ana kadar gördüğüm kadarıyla ''eh işte'' diyenlerden fazla. Bu iki kutuba bölünme meselesi, bahsettiğim karakter kopukluğuna rağmen parça parça akıcılık sağlanmasında gizli. Zaten bilincimize egemen olan Youtube aklı bizi fragmanlar ve kesitler izleyeme alıştırdı, bir de kadrodan beklenti var tabii. Yine bu vesileyle başka bir eleştiri konusu da bu muhteşem kadronun, başı sonu belli olmayan, absürt bir kara komedide harcandığı yönünde. İnsan düşünmeden edemiyor elbette. Haluk Bilginer ve Engin Günaydın ikilisi başrolde olmasaydı bu film, bırakın tartışılmayı, bir şekilde görünür olabilir miydi? Bana kalırsa akıcılığı daha doğrusu finale kadar merakı sağlayan tam da onların sahne illüzyonu. Ortada yine Taylan kardeşlerin eşsiz bir film örneği olan Küçük Kıyamet var. Sanki hiç böyle bir film yapılmamış gibi davranılıyor, çünkü star bir kadro yok orada. Azizler, pazarlama ve kadronun genişliğine karşın şakayla karışık, yer yer komiklik peşinde, komik olmaya çalışan diyalogları bazen mahçubiyet yaratan bir deneme. Vermeye çalışıp beceremediği sosyal medya mesajına ise değinmek bile istemiyorum.

Filmin müzikleri



Filmin fragmanı