Cinepopularica: Çin Sineması
Çin Sineması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çin Sineması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Aralık 2020 Pazar

Ruan Lingyu (1910-1935)


İlk metot oyuncusu: Ruan Lingyu



Ruan Lingyu (1910-1935)


Yitik Şanghay'ın Greta Garbo'su


1910'lu yıllardan itibaren sinema filmleri çekilen Çin'de, yenilik arayışı olmaksızın üretilen filmlerde, halkın içinde bulunduğu durumdan uzak bir görünüm perdeye yansıyordu. Doğu'nun Paris'i olarak adlandırılan Şanghay'da durum içler acısıdır aslında. Ekmeğe, eğitime ve özgürlüğe aç olan Şanghay, ucuz işçiliğin, seks işçiliğinin, kumarhanelerin, genelevlerin ve kırılan onurun da merkezidir. Hatta o gün Şanghay'da yaşayan her 13 kadından birinin seks işçisi olarak çalışmak zorunda olduğu yazılır. Bugün toplumcu gerçekçi olarak niteleyebileceğimiz sinemayı savunan solcu yönetmenler, halkın hakikatini yansıtmak için kolları sıvadılar ve bu manzaranın resmini ortaya sermeye başladılar. Yaratılan senaryolar ve perdedeki oyuncular, yitik insanların umudu olurken, oyuncular birer aktör ve aktrist olmanın ötesine geçtiler. Ruan Lingyu işte bu dönemin şüphesiz en önemli oyuncusu olarak anılmaktadır. Hem de kendisinden sadece beş yaş büyük olan, İsveç'ten Amerika'ya göçüp sessiz sinema döneminin en büyük kadın yıldızı olmayı başarmış Greta Garbo'ya benzetilerek. 

Ruan Lingyu (1910-1935)

Trajik bir yaşam


Babasını, çocuk yaşta kaybeden Ruan, gençliğini büyük sıkıntılar içerisinde geçirdi. Hizmetçilik yapmaya başladığı evin uçarı oğlu, onunla başka bir eve taşındı. Bu sırada oyuncu olma isteği belirdi, bir reklam filmi çekimine başvurarak rolü kaptı. Hem annesini hem de iflas eden sevgilisini geçindirmeye başladı. Çin sinemasındaki toplumcu damarın yeni oyuncularla çalışma isteği sayesinde Ruan'ın yolu sinemayla kesişti. 1931 yılında Japonya, Çin üzerindeki baskılarını arttırdı ve Mançurya'yı işgal etti. Ruan ise başka bir yol ayrımındaydı. Sevgilisi Damin Zhang'la ilişkileri kopma noktasına gelince Ruan, zengin bir yapımcı olan Tang Jishan'la birlikte olmaya başladı. Damin, bu ilişkiyi basına sızdırmakla tehdit ederek Ruan'dan sürekli para istedi ve sonunda da haberi basına sızdırarak hem oyuncunun hem de yapımcının itibarına darbe vurdu, zirâ yapımcı Tang Jishan evliydi. Yapımcı sevgilisi Tang'la araları bozuldu, hatta aralarına şiddet bile girmişti. 

Ruan Lingyu (1910-1935)


Yüzyılın cenaze töreni


1934 yılında oynadığı, The Goddess (Tanrıça) filminde Marlon Brando'dan on yıllar önce gerçekçi oyunculuk ya da metot oyunculuğu alanında ilk örneği vermiş oldu. Çocuğunun geleceği için seks işçiliği yapmak zorunda kalan bir kadını oynadığı bu rolde efsaneleşmiş, hem saygı hem de nefret oklarını üzerine çekmişti. 1935 yılında Ai Xia adlı solcu bir kadın oyuncunun gerçek hayat hikayesinden esinlenen New Women adlı filmde oynadı. Ai Xia, sessiz sinema döneminde şöhretin zirvesindeyken intihar etmişti. Filmde son derece başarılı bir performans sergileyen Ruan Lingyu, basında kendisi hakkında çıkan ağır ve aşağılayıcı haberlere dayanamayıp filmin hemen ertesinde aşırı doz uyuşturucuyla intihar etti. Bir diğer teoriye göre ise yapımcı sevgilisiyle ağır bir tartışma yaşamış, sabaha karşı evine gelen sevgilisi tarafından cansız bedeni bulunmuştur. Yaklaşık 5 kilometrelik cenaze konvoyunda 3 Şanghaylı kadın ardı ardına intihar ettiği için New York Times gazetesi tarafından ''Yüzyılın cenaze töreni'' başlığıyla dünyaya duyuruldu. Bu intiharların en büyük nedeni, elbette Ruan Lingyu'nun bir oyuncudan fazlası olarak, Çinli kadınların idolü ve hayata tutunma sembolü olmasıydı kuşkusuz.