Cinepopularica: Mehmet Ada Öztekin
Mehmet Ada Öztekin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mehmet Ada Öztekin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Kasım 2020 Pazar

7. Koğuştaki Mucize (2019)

2 dakika okuma süresi


Kore'den gözyaşı ithal etmek


7. Koğuştaki Mucize (2019)

Yedinci Koğuştaki Mucize, geçen yılın gişe rekortmeni, gözyaşlarını sele çeviren, en çok atıfta bulunulan yerli yapımı. İzleme listeme eklemiş olmama rağmen bir şekilde ertelemiştim. Az önce, yani bu yazıyı yazmadan evvel YouTube'da fragmanını ararken; şarkısıyla, türküsüyle, kesitleriyle,  atıflarıyla, düşündüğümden daha büyük bir kalabalığa erişmiş olduğunu fark ettim. Bir ara Imdb'de sinema tarihinin en iyi 250 filmi olarak da anılan ve asla inandırıcı olmayan listede de bir müddet yer almıştı. Yetti mi? Hayır. Kasım ayı başında, Türkiye'nin, 93. Akademi (Oscar) ödülleri için En İyi Uluslararası Film kategorisindeki adayı olduğu açıklandı. Bizim İçin Şampiyon filmiyle ilgili yazdığım yazının başlığı, Ana akım sinema öcü müdür? temel olarak bu tür yerli yapımların izleyiciyi sinema salonlarına çekip, sinema sanatında bağımsız yapımlara ve üreten insanlara katkı sunması üzerineydi. Aynı isimli bir Güney Kore filminden uyarlanıp, içine dönem renkleri katarak, hem de hazır bir senaryo taslağına karşın bu kadar karikatürize bir ajitasyon filmini kastetmemiştim.

7. Koğuştaki Mucize (2019)

Üç yıl önceki askeri darbenin hemen sonrası, 1983 yılında Ege'de bir sahil kasabası. Yedi yaşındaki kızı Ova'yla (Nisa Sofiya Aksongur) aynı zeka seviyesine sahip olan Memo (Aras Bulut İynemli), kasabada görev yapmakta olan bir Yarbay Aydın'ın  (Yurdaer Okur) minik kızını öldürmekle suçlanır. Memo'nun suçsuzluğuna inanmak istemeyen Aydın, onun idama mahkum edilmesini sağlar. Girdiği koğuşta çocuk katili olarak suçlanan Memo, zamanla koğuş arkadaşlarını suçsuzluğuna inandırarak herkesin gözdesi haline gelir. İdam cezasının yerine getirileceği gün ise büyük bir sürpriz gerçekleşir.

7. Koğuştaki Mucize (2019)

Başroldeki Aras Bulut İynemli'nin abartılı, coşkulu, tiyatral oyunculuğunun üzerine kurulan yapı, her an çatırdayan bir metne sahip. Şaşırtıcı derecede özensiz bir senaryo-diyalog çalışması ve sadece ağlatma stratejisi üzerine kurulmuş fikir dünyasıyla bana büyük bir hüsran yaşattı. Kaba ve sevimsiz güldürünün peşine düşen ve adına maalesef yerli komedi filmi denen filmlerin zıttı olarak ''mendillerinizi hazırlayın'' filmi izliyoruz. İlk perdesinde karakteri tanıtırken kullanılan karikatürize estetik, ''Guzuum, annen melek oldu, babamın neyi var, babam deli mi'' gibi şablonlar, finalde izleyiciye açıklanan güya ters köşe sürprizi ve tüm tiplemeler, dramatik ve trajik birer Çiçek Taksi karakteri gibi olmak zorunda değillerdi. Hapishane karakterlerinin ve yan karakterlerin dönüşümüne mi, görüntü dilindeki televizyon dizisi formuna mı üzüleceğimi bilemedim. Güney Kore'den, hem de Türkiye'ye çok benzediği iddia edilen bir ülkeden getirilen malzeme, bir televizyon dizininin gelişmiş versiyonundan öteye gidemiyor. Gişe her zaman haklıdır deniyorsa bu zaten başka mevzudur. Güney Kore'li yapım şirketlerinin akıl almaz bir lobi ve ekonomik gücü var. Parazit olayında bunu iyice anladık. Yedinci Koğuştaki Mucize'yle Oscar elemelerinde ufak bir yol ya da övgü alınırsa, Güney Kore'li yapım şirketlerinin arka bahçesi olacağımızdan korkarım. 


Filmin fragmanı