Cinepopularica: 2005
2005 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2005 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Haziran 2016 Pazar

Lady Vengeance/ İntikam Meleği 2005


İntikamın eşiğindeki kadınlar


Chan-wook Park’ın Haklı İntikam’la başlayıp muhteşem filmi İhtiyar Delikanlı’yla devam eden İntikam Üçlemesi’nin son filmi İntikam Meleği ile birlikte halka tamamlanmış oluyor. Sinema tarihi, ikilemeler, üçlemeler, beşlemeler söz konusu olduğunda epey örnekle doludur.  Yani bu konuda sayısız örnekle karşılaştık şimdiye kadar. Chan-wook Park’ın üçlemesi üç farklı filme sahip ve açıkçası kafamda bir türlü üçleme oluşturamayan birer bağımsız ruh halinde ilerledi, ancak geriden bakınca Haklı İntikam ve İhtiyar Delikanlı'da haklılık ve final şokları anlamında bir bağ kurmak mümkündü. 


Filmler hakkında üç beş kelam ederken onları asla tanımlanan kalıplar içerisinde görmemeye çalışırım. Dolayısıyla bir üçlemeden ziyade tek tek filmlerden bahsederek kendimle de çelişmemiş olurum. İntikam Meleği için kısa ve öz düşüncem şöyle: Estetik olarak kusursuza yakın, iyi bir düşüncenin ürünü ve fakat son derece dağınık bir film. Film sanki beş kısa filmden oluşuyormuş da hepsinin başrolünde aynı oyuncu başka bir intikam hikayesini oynuyormuş gibi hissettim. O denli dağınık bir film.


Filmde yine Chan-wook Park’ın özel bakış açısına rastlıyoruz elbette. Bir intikam asla tek bir kişiden alınmaz, tüm topluma yayılan bir histir intikam. Chan-wook Park buna benzer bir inanışla hareket ediyor ama bu filmde bunu yaparken izleyiciyi olaya fazla dahil edememiş. Oldukça müsait bir konuyu anlaşılması güç bir forma sokmuş. Haklı İntikam ve İhtiyar Delikanlı, gerek intikamın ters tepmesi gerekse de özdeşleşme yaşatması açısından nispeten benzer hislerle bezeliydi. İntikam Meleği bu bakımdan da serinin zayıf bir halkası, yine de takım bozulmasın diyerek izlenmeli.

Filmin Fragmanı




20 Mayıs 2016 Cuma

A History of Violence / Şiddetin Tarihçesi 2005


Kasabalı kahraman, dönüşen Crononberg


David Cronenberg gibi özel sinemacılar, her çektiği filmle yeni bir beklenti yaratır. Film çekmeleri şöyle dursun yeni filmleri henüz proje aşamasında büyük ilgi uyandırmaya başlar. Şiddetin Tarihçesi’nin uyandırdığı ilgiyi dün gibi anımsıyorum. Dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapacağını duyurup beklentiyi yukarılara çekmişti. Yılın en iyi filmlerinden biri olarak lanse edilmiş ve Avrupa’da da önemli bir gişe yakalamıştı. Spider gibi geçiş formu denilebilecek bir filmden sonra Şiddetin Tarihçesi de Cronenberg’in ustalık çağından başka bir film. Bu arada bir önceki film olan Spider'ın Fransız yapımcılar kanalıyla çekildiğini söylemek istiyorum. 


Sinemacılar için de mesela mimarlar ya da ressamlar için kullanılan ustalık çağı terimi kullanılabilir mi? Emin değilim.  Benim için Cronenberg bilim kurgusunun tadı bir başkaydı. Bu yeni Cronenberg, suç dünyasına biraz fazla meyletmeye kalktığı için beni hoşnutsuz kılmış olabilir. Şiddetin Tarihçesi için şu noktada duruyorum esasen; kimi noktaların, yani görüntünün ve uyandırdığı şiddet atmosferinin tamamiyle Cronenberg işi olduğu kesin. Genel hatları göz önüne aldığımda ise, en azından şu kadar yılın geçmiş olması sebebiyle, benzerlerine sıkça rastlanan bir kasaba hikayesi. Elbette senaryo yine bir uyarlama fakat bu sefer bir çizgi romandan uyarlama.


Ailesiyle huzurlu bir yaşantısı olan Tom Small (Viggo Mortensen), kasaba gelen iki katili öldürdüğü için bir anda ülkenin gündemine oturur. Kasabalının yanı sıra pısırık oğlunun (Ashton Holmes) ve ufak kızının (Heidi Hayes) gözünde de kahraman olan Tom, esrarengiz adamların (Ed Harris) takibine takılır. Karısı (Maria Bello), Tom’un geçmişi hakkında şüpheye düşünce gerçekler ortaya çıkar. Eski bir katil olan Tom, Philadelphia’ya gidip düşman kardeşi Richie’yle (William Hurt) yüzleşmek zorunda kalacaktır.


Filmin şiddet altındaki insanlar üzerine söyledikleri önemli. Bazı planlar yamalı bohça bir Amerikan senaryo çalışması gibi olduğundan film beni bütünüyle tatmin edemedi. İlk izlediğimde de edememişti. Ancak yeniden izleyince Viggo Mortensen’in de filmde sönük kaldığını hissettim. Viggo önemli bir aktördür halbuki. Bu noktada daha önce bahsetmediğim bir şeyden bahsetmem gerekiyor artık: Peter Suschitzky’den. Cronenberg’le görüntü ortaklığı Ölü İkizler’den bu yana sürüyor. Bu filmde de filmin yıldızı kesinlikle Suschitzky. 

Filmin Fragmanı