Kasabalı kahraman, dönüşen Crononberg
David Cronenberg gibi özel sinemacılar, her çektiği filmle yeni bir beklenti yaratır. Film çekmeleri şöyle dursun yeni filmleri henüz proje aşamasında büyük ilgi uyandırmaya başlar. Şiddetin Tarihçesi’nin uyandırdığı ilgiyi dün gibi anımsıyorum. Dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapacağını duyurup beklentiyi yukarılara çekmişti. Yılın en iyi filmlerinden biri olarak lanse edilmiş ve Avrupa’da da önemli bir gişe yakalamıştı. Spider gibi geçiş formu denilebilecek bir filmden sonra Şiddetin Tarihçesi de Cronenberg’in ustalık çağından başka bir film. Bu arada bir önceki film olan Spider'ın Fransız yapımcılar kanalıyla çekildiğini söylemek istiyorum.
Sinemacılar için de mesela mimarlar ya da ressamlar için kullanılan ustalık çağı terimi kullanılabilir mi? Emin değilim. Benim için Cronenberg bilim kurgusunun tadı bir başkaydı. Bu yeni Cronenberg, suç dünyasına biraz fazla meyletmeye kalktığı için beni hoşnutsuz kılmış olabilir. Şiddetin Tarihçesi için şu noktada duruyorum esasen; kimi noktaların, yani görüntünün ve uyandırdığı şiddet atmosferinin tamamiyle Cronenberg işi olduğu kesin. Genel hatları göz önüne aldığımda ise, en azından şu kadar yılın geçmiş olması sebebiyle, benzerlerine sıkça rastlanan bir kasaba hikayesi. Elbette senaryo yine bir uyarlama fakat bu sefer bir çizgi romandan uyarlama.
Ailesiyle huzurlu bir yaşantısı olan Tom Small (Viggo Mortensen), kasaba gelen iki katili öldürdüğü için bir anda ülkenin gündemine oturur. Kasabalının yanı sıra pısırık oğlunun (Ashton Holmes) ve ufak kızının (Heidi Hayes) gözünde de kahraman olan Tom, esrarengiz adamların (Ed Harris) takibine takılır. Karısı (Maria Bello), Tom’un geçmişi hakkında şüpheye düşünce gerçekler ortaya çıkar. Eski bir katil olan Tom, Philadelphia’ya gidip düşman kardeşi Richie’yle (William Hurt) yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Filmin şiddet altındaki insanlar üzerine söyledikleri önemli. Bazı planlar yamalı bohça bir Amerikan senaryo çalışması gibi olduğundan film beni bütünüyle tatmin edemedi. İlk izlediğimde de edememişti. Ancak yeniden izleyince Viggo Mortensen’in de filmde sönük kaldığını hissettim. Viggo önemli bir aktördür halbuki. Bu noktada daha önce bahsetmediğim bir şeyden bahsetmem gerekiyor artık: Peter Suschitzky’den. Cronenberg’le görüntü ortaklığı Ölü İkizler’den bu yana sürüyor. Bu filmde de filmin yıldızı kesinlikle Suschitzky.
Filmin Fragmanı