İki yanlışın bir doğru ettiği yer: J.S.A
Uzun müddet Cronenberg sinemasına
maruz kalınca şiddet müptelası oluyormuşsun meğer. İnsan alışmayagörsün, ‘’Daha yok mu?’’ diye
sağa sola saldırıyor. Bir süre bu kanaldan ilerleyeceksem bari başka bir
kıtaya sıçramayayım diye düşündüm ve daha çok İhtiyar Delikanlı’yla bildiğimiz Chan-wook
Park’ta karar kıldım. Uzak Doğu sinemasına olan ilgim son on yılda müthiş bir
çeşitlilik gösterdi. Sadece yönetmen odaklı değil aynı zamanda oyuncu kalitesi
gözeten seçimlere sahibim artık. Bu konudan bahsedeceğim.
1950’li yılların başında Dünya’ya
damga vuran olay kesinlikle Kore Savaşı oldu. Türkiye’nin de yakinen bildiği ve
şehitler verdiği muazzam harp, Amerika’nın ve Çin’in desteklediği iki kutuplu
bir Kore’nin 38. Paralel’de ayrışmasına dayanıyordu kabaca. Yakın tarih ve
toplumsal dönüşümle fazlaca ilgilenen Chan-wook Park bu konuyu filme çektiğinde
hem büyük bir gişe başarısı hem de Güney Kore’de büyük bir baskıyla
karşılaşmıştı. Güney Kore’li yönetmenler ne zaman ‘’ Kuzey Güney kardeştir
ayıranlar kalleştir’’ minvalinde bir kelam etse bir yerlerden ırkçı sesler yükseliyor
ne de olsa.
Kuzey ve Güney hattı arasında oluşturulan ve Amerika
gözetiminde olan Birleşik Güvenlik Bölgesi’nde Kuzeylilerin ağırlıkta olduğu
bir grup asker öldürülünce tarafsız bir komite toplanır. Çatışmada hayatta
kalan Kuzeyli komutan Kyeong-pil (Kang-ho Song) ve Güneyli Lee Soo-hyeok (Byung-hun Lee) tutarsız ifadeler
verince Sophie Jean (Yeong-ae Lee) adlı gözetmen, bu olayda başka bir iş olduğu sezer ve
askerleri titizlikle sorgulamaya devam eder. Olay kimsenin anlayamayacağı
türden bir gurur savaşına dönüşmüştür.
Filmin oldukça etkileyici bir seyir
izlediğini belirterek başlayayım. Büyük merak uyandıran bir olayı iki taraftan
da değişik bir biçimde duyuyoruz. Sonlara doğru izleyiciyi gerçekle buluşturan
yönetmen ve senaristler bunu oldukça insani ve sade bir nedene bağlayıp
izleyiciyi müthiş bir zenginliğe boğuyor. İyi bir romanın ilk sayfalarında bazı
olayların hızla geçişi bizi ortama hazırlar, fakat biz olayı anlayamadığımızı
düşünürüz. İşte bu filmde de buna benzer bir bütünlük kaygısı var ve işlerliği
mükemmel.
Filmin kilit oyuncusu Kang-ho Song
benim Güney Kore sinemasında kesinlikle baş tacım. Oyuncu kalitesini
gözetiyorum derken biraz da bundan bahsetmiştim. Kesinlikle Kang-ho Song’un
oynadığı her filmi izlemeye çalışın. Güney Kore’yi bir tarafa bırakıp yaşayan
en büyük aktörlerden biri olduğunu söylemek isterim. Chan-Wook Park filmlerinde
gerilimin bir ritmi var, zira izleyiciyi gerilime boğup sanatını geri plana
atmamak gibi bir kaygıyla oldukça başarılı filmler yaratıyor. Güney Kore’li meslektaşlarından ayrılan Chan-Wook
Park, her tür karmaşık ve uç durumda insani ve basit yanları gösteriyor.
Birleşik Güvenlik Bölgesi, Chan-Wook Park sinemasının özel bir örneği ve
mutlaka izlenmesi gereken büyük bir film.
Filmin Fragmanı