Siyahın tonları
Jungle Fever, başka ten renginden biriyle birlikte olma isteğini belirten bir tanımlama. Spike Lee için her ne kadar, şimdiye kadar izlediğimiz klişeleri siyahlara uyarlıyor dense de, sinemasına göz atmakta fayda var. Aslında net bir özgünlükten bahsedemiyorsak bile, klişe senaryoların siyahları görmezden geldiği gerçeğini dile getirmemiz gerekiyor. Spike Lee, filmin itici gücünü, yeterince deşilmemiş beyaz aklın eleştirisinden alıyor. Jungle Fever, bu anlamda, Spike Lee sinemasını tanımlayan en iyi örnek dersem kendi payıma hata etmiş sayılmam.
Bir mimarlık ofisine geçici sekreterlik işi için gelen Angie (Annabella Sciorra), tutucu bir italyan ailesinin kızıdır ve Paulie (John Turturo) adında bir İtalyan genciyle flörtleşmektedir. Çalıştığı ofisteki evli bir afro-amerikan mimar olan Flipper'la (Wesley Snipes) kısa sürede yakınlaşan Angie'nin bu sırrı kısa sürede açığa çıkar. Ailesinden ve çevresinden büyük tepki gören Angie, Flipper'la yaşamaya başlar. Eşinden (Lonette McKee) ve çocuğundan uzaklaşan Flipper, hem kendisinin hem de Angie'nin geleceği için iyi bir karar vermek zorundadır.
Doğruyu Seç filminde olduğu gibi kapalı gruplar arasındaki kalıplaşmış yargılar üzerine bir film. Geleneklerine son derece düşkün İtalyan bir aile ile dertli bir siyah sülalenin mutlu ailesinin dağılması üzerine. Tüm Spike Lee filmlerinde olduğu gibi siyahlara yönelik bir tutam kayırma var, o kadarı da olsun diyelim. Bu iki film arasında bir de ''İki kadın arasında'' adlı filmi izlemeye başladım ve henüz yarılayamadan bıraktım. Yaratıcılıktan uzak, kapkatı ve kompleksli bir siyah güzellemesiydi. Spike Lee sınıfsal yaklaşıma sahip bir yönetmen değil, sistem içinde siyahların da ''beyazlar gibi'' ezen ve ezilen bölüşümüne ortak olmasına tav olacak bir adam. Arada sırada hikayenin siyahları tarafındaki sert tarafını görmesek katlanılır bir tekrar olmazdı açıkçası.
Filmin Fragmanı