Herkes delirtebilir sevdiğini
Mike Nichols, Amerika Sineması içerisinde ilişkileri en iyi anlatan yönetmenlerden bri olarak anılır. Daha sonra aktaracağım filmlerinde genellikle kadın erkek meselesine ve aşka derinlikli yaklaşımına tanık olacağız. İlk filmi olan Kim korkan hain kurttan? ile bu konuya oldukça sert bir giriş yapmış bulunmakta. Hem dönemin iki büyük oyuncusunu yönetmek hem de aralarındaki gerilimli aşkı senaryonun gerilimiyle dengelemek ve seti yönetmek özellikle zor olsa gerek. Bu film, tiyatro olarak defalarca oynanmış ve oyuncularını sahnede devleştirmiş bir metne dayanıyor. Aynı zamanda son derece ayrıntılı bir ilişki analizi olduğunu söylemem lazım. İnternetten mutlaka bu filmle ilgili psikanalitik incelemeleri okuyun ve meseleyi daha derinden kavrayın derim.
Orta yaşlı tarih profesörü George (Richard Burton), çalıştığı okulun yöneticisinin alkolik kızı Martha (Elizabeth Taylor) ile evlidir. Martha bir akşam için genç bir çifti yemeğe davet eder. George, hasta ruhlu eşini memnun etmek için bu daveti zoraki de olsa kabul eder. Gece boyunca çiftler arasındaki bütün sırlar açığa çıkar ve ilişkiler sorgulanır.
Bir ilk film için zor bir seçim olduğunu söylemiştim, fakat izleyici için de oldukça zor bir süreç. İyi oyuncuları izliyor olsak da gerek filmin bitmek bilmeyen süresi gerek tek mekanda geçiyor oluşu bizi perdede tiyatro eseri izlemeye zorluyor gibidir. Basit aşk filmleriyle kıyaslama yapmak bu filme haksızlık olur. Diğer aşk filmlerinin yanında açıkçası bu film bir açık kalp ameliyatı gibi, haftalar süren bir psikanaliz seansı gibi. Aşkın nefretle bağı üzerine izlenebilecek en iyi birkaç filmden biri. Bahsettiğim gibi süresiyle ve hikaye formuyla günümüz izleyicisine pek bir anlam ifade etmeyecektir. Filmlere tutkun insanlara yazdığımı düşünerek umutla öneriyorum.
Filmin Fragmanı