Aşk bir dengesizlik işi, kansız olmaz
Chan-wook Park aşkın tuhaf halleriyle ilgilenmeye devam
ediyor. Kan Arzusu filmi benim için iki
anlamda oldukça cazipti. Öncelikle filmin başrolünde oynayan Kang-ho Song’un
her filmini görmeye çalışan biri olarak bu filmi listeme kaydetmiştim. Song
bana göre yaşayan en önemli aktörlerden biri. İkinci sebep ise filmin
hikayesiydi. Konu ayrımı yapmaksızın her dokunduğu konuyu fantastik bir hale
getiren Chan-wook Park, kendiliğinden absürd bir konuda ne tür fırtınalar estirmiştir diye merak içindeydim.
Açılışı ve ilerleyişiyle birlikte büyük merak yaratan
filmlerden biri Kan Arzusu. Konuyu başka bir boyutuyla ele almamızı sağlayan
gelişme bölümüyle birlikte devreye başka türden bir aşk giriyor ki, tadından
yenmez. Bir vampir filmi izlediğimi düşünmeden aşk mevzuu üzerine düşünmeye
sevk etti beni bu film. Absürd bir filmi kaba mizahtan uzak tutup hikayeyi yer
yer acınası hale getirmek filme işlerlik ve cazibe katmış bana kalırsa.
İyilikten ve doğruluktan şaşmayan peder Sang-hyeon (Kang-ho Song), tüm
hastalara yardım edebilmek ve Tanrı’ya daha yakın hissedebilmek için kendisini
bir deneye adar. Deney sonucunda cüzzamlı bir vampire dönüşen peder, bunu
saklasa da başka özelliklerinden dolayı insanların dikkatini ve ilgisini
çekmiştir. Ona saygısını göstermek isteyen bir ailenin evinde kalan peder,
ailenin kızıTae-ju’ya (Ok-bin Kim)aşık olur. Genç kızı da bir vampire dönüştüren peder,
kızı doyurmakta zorlanacak ve vampir
ikili kan arayışını hızlandıracaktır.
Filmin tüm meselesi, en marjinal halin gölgesinde yaşanıyor
olsa da aşkın deliliğini aşan başka bir konu olamayacağını anlatabilmek. Yönetmen bunu fazlasıyla başarıyor. Film iki saati biraz aşıyor ve sıkıcı
olmaya başladığı bir yer var açıkçası ve tek eleştirim buraya. Görüntü
yönetimi, efektler her zamanki gibi mükemmel.
Filmin Fragmanı