Cinepopularica: Postcards from the Edge / Yaşamın Kıyısından Kartpostallar 1990

25 Aralık 2017 Pazartesi

Postcards from the Edge / Yaşamın Kıyısından Kartpostallar 1990



Üşüdüm üstümü örtsene anne






Daha önce birkaç yönetmenin filmografisine yakından bakmıştık. 1960'lı yıllardan bu yana film yöneten yönetmenlerin hepsinde gözle görülür bir gerileme söz konusuydu. Mike Nichols için de bu böyle maalesef. Dönemden kaynaklanan genel bir rahatsızlık, sinema sektörünün katı, muhafazakar ve idealizmden yoksun hale gelmesi gibi etkenler de söz konusu. Çalışan Kız, Baş Belası'na göre iyi bir film demiş ve geçmişin bu büyük yönetmenine karşı ümidimi iyiden iyiye yitirmeye başlamıştım ki imdada Yaşamın Kıyısından Kartpostallar yetişti. Filmi izlemeden konusuna göz gezdirmek ve oyuncu kadrosunun yerleşimine bakmak bile bilinçli bir izleyiciyi heyecanlandıracaktır. 


İlişkiler olgusuna yeniden ve başka bir biçimde geri dönülmüş olması sevindirici. Filmin bu anlamda sağlam bir anne kız çatışmasına ve iletişimsizliğine gelip çatması iki büyük oyuncunun bol gerilimli sahnelerine fırsat tanıyor. Sabun köpüğü filmlerde film tiplerinin sahte meslekleri olur. Nichols de buna meyletmiştir. Bu filmde iki karakterin de mesleğiyle ilgili arka plan mükemmel anlatılmış. Yan karakterler filmin dışında bırakılmamış ve ana karakterlerle nedensellik bağı bulunmayan kimse kuru kalabalık etmiyor. Nichols bu filmde anne kız arasındaki psikolojik krizi ortak şöhret kavramıyla anlatıyor. Şöhretle ilgisi olmayan anneannenin kaygısızlığının yanında, birbirlerine uzak hisseden anne ve kızın aslında ne denli benzer bir krizin içinde olduğuna ufak farklarla (biri uyuşturucu diğeri alkol) tanık oluyoruz.



Ünlü bir oyuncu olan Suzanne Vale (Meryl Streep), uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle setlerde zor günler geçirmektedir. Ağır bir krizden sonra hayata döndürülmesinin ardından annesiyle (Shirley MacLaine) birlikte yaşaması şartıyla tekrar çalışmasına izin verilir. Annesiyle geçmişten getirdiği sorunları hortlayan Suzanne, birlikte geçirdikleri zamanla birlikte eski ve ünlü bir oyuncu olan annesini anlamaya başlayacaktır. 



Meryl Streep, Mike Nichols'ün bir döneminin vazgeçilmez oyuncusu ve birlikte özellikle Silkwood gibi muhteşem bir performansları var. Oradaki serseri halleri burada baskı altında ve her an patlamaya hazır bir kadına dönüşmüş, gözlerinde sakladığı serserilik saklı kalmak kaydıyla tabii ki. Muhteşem bir oyuncu olduğuyla ilgili şüphe duyan varsa özellikle bu iki performansa bakmalı. Gelelim Shirley MacLain'e. İzlediğim en iyi yardımcı kadın oyuncu performanslarından biri bu filmde ve ona ait. Gel gör ki şahane Oscar adaylığı bile yok o sene! Emin olun Shirley MacLain'i izlerken gözünüz ne konuyu ne de Meryl Streep'i görecek.



Filmin Fragmanı